
İbradı, Antalya’nın 166 km doğusunda, Akseki’nin 26 km batısında yer almaktadır. Antik Melas Irmağı, Akseki ve İbradı arasındaki idari sınırdır. İbradı’nın denizden yüksekliği 1050 metredir. İbradı’da yaz aylarında gündüz ortalama sıcaklık 25-30 derece, geceleri ise 10-15 derece arasındadır.
Bağcılık, tarım ve hayvancılık, orman ürünleri, kestane ve bal üretimi, ilçenin en önemli geçim kaynağıdır. İbradı; üzümü, pekmezi ve balı ile ünlüdür. Balın güzelliği bitki örtüsünün çeşitliliği ile orantılıdır. Birçok endemik bitki, İbradı ve çevresinde doğal yetişme ortamı bulmaktadır. Bunlardan en ünlüleri Kardelen ve Şakayık (Ayı Gülü)’dır. İlçede her yıl Nisan ayının ilk haftası Kardelen Festivali düzenlenmektedir. Kardelen hakkında halk bilinçlendirilmektedir. Eylül ayının ilk haftasında da Üzüm Festivali yapılmaktadır.
İbradı, 1200-1600 metre yüksekliğinde yaylalara ve ovalara sahiptir. Karamıklı, Sülek, Kocaoluk, Elma Ağacı gibi yaylalar hem hayvancılık hem de yazlık ve çadır turizmi açısından önemlidir. Bu yaylalar serin doğal su kaynaklarıyla yazlıkçıların gözdesi durumundadır.
İbradı, kuruluş yeri olarak binlerce yıl çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir bölgededir. Bu medeniyetlerin izleri yıllar geçmesine rağmen İbradı’dan silinmemiştir. İbradı’nın her köşesinden tarih fışkırmaktadır. Bu dağlık coğrafyada çevresindeki yerleşim yerlerinden farklı, kendine özgü bir kültür oluşmuştur. Bu kültür, konuşmadan, giyimden, folklorden, örf, adet ve geleneklerden çok kolay anlaşılabilmektedir. Aynı kültür, mimariye de yansımış ve İbradı’da kendisine özgü bir mimari kültür geleneği oluşmuştur. Bugün “kadı konakları” ve “düğmeli evler” dediğimiz mimari yapılar bunun en güzel örneklerini oluşturmaktadır. İbradı’nın tamamına yakını Osmanlı döneminde üç kez yanmış ama İbradı küllerinden yeniden doğarak bu mimari yapıya sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir.
Osmanlı döneminden itibaren de ilmin başkenti olmuştur. İbtida, rüştiye ve birçok medrese İbradı’da eğitim vermiştir. İbradılılar kendilerine okumayı meslek edinmişlerdir. Osmanlı döneminde ulema sınıfının önemli bir bölümü İbradı’dan yetişmiştir. Cumhuriyetle birlikte bu yapı değişmemiş ve birçok aydın İbradı’dan yetişmiştir. Şu an için de durum aynıdır. İbradı’da okuma yazma bilmeyen kimse yoktur. Halen birçok bilim, siyaset ve devlet adamı İbradı’dan yetişmektedir.